Bu hafta sonu yapılacak şeylerden birine daha tık attım, çocukluğumdan beri bisiklete binerim ama evin çevresi dışında hiç bisikletle uzun mesafe yapmamıştım.Dünkü fırtına ve etrafı su göletlerine çeviren yağmurdan sonra bugün hava mükemmel. Moskova bu konuda adeta bir cennet, etraf parklarla dolu ve bisiklet kiralamak çok kolay. Sabah kahvaltı sonrası finallere hazırlanan kızımızı evde bırakıp (hain ebeveynler) evin hemen önünden bisiklet parkından bisikletlerimizi aldık.
Yol arkadaşım sevgili kocamla birlikte, 5 dakika sonra parkın içindeydik.
Foto küçük ama hemen arkamdan gelen dört kişilik aileye bakar mısınız. Hepsi patenli ve anne de takmış patenleri en küçüğün arabasını itmekte. Hep diyorum bunların doğuştan tekerlekleri var adeta.
Park o kadar güzelki sık sık durup foto çekiyoruz, bir taraf nehir bir taraf sık orman.
Bu da fotoğrafçının yakalanma anı.
Etraf tam bir cennet, bakmayın karede yanlız olduğuma aslında epeyi kalabalık.
Nehirin kenarına güneşlenmek için şezlonglar yerleştirilmiş. Özellikle yaşlı teyzeler bikinileri giymiş güneşin nimetlerinden faydalanıyorlardı, çektim fotolarını ama sonra post'a eklemekten vazgeçtim.
Her yerde event vardı, çocuklar için kurulmuş alanlar, bir spor ayakkabı markasının düzenlediği yürüme etkinliği bir de mavi balonlu bisikletliler.
7 Km sonra bu nehir kenarı kafede mola.
Benim Istanbul'daki limon dondu bu kış, burada limon beni mis gibi çiçekleri ile karşıladı.
Karşıdaki yıkılan eski olimpiyat stadına karşı yorulan bacakları dinlendirme.
Bisiklet yolu üstte hemen ağaçların altında , burası ise yayalar için alternatif yürüme alanı.
Dinlenmek için hiç bir fırsat kaçırılmaz.
Birazda parktan manzara
Nedir bu ? Soğan çiçeğine ne çok benziyor.
Su ile eğlenen minikler.
Saatlerce oturup onların neşesine ortak olabilirsiniz, ama bu neşe fena halde bulaşıcı bir süre sonra sizde kendinizi onların arasında bulabilirsiniz. Bakmayın çocukları çektiğime burası adeta bir açık hava duşu ya da düşü.
Tam 15 Km , yüzümüzde rüzgarı hissederek ve güneş kremine rağmen fena halde yanarak harika bir iki saat. Durur muyum artık yarın kahvaltıdan sonra tekrar tekerlek üstündeyim . Unutmadan bu işin hediyesi tatlı tatlı ağrıyan bacak kasları var.