Şubat 26, 2015

Sweet Home


                     
İstanbul'da evimdeyim. Her köşesini  özlemişim. Orkidelerim yokluğumda biraz mahsun , çiçek açamamışlar ama tomurcuk vermişler , açtım perdeleri ışığa doysunlar. Melekler korumuş onları , bir de su vermek için arada uğrayan can dostlar, kırk gündür yanlızlar.


               
Meğer burada da ne çok ipim varmış benim,çalışırken bir heves depolamışım. Neler var aklımda neler, mesela yeşil merserizeden bir dantel yazlık bluz ya da dantel bir runner ahşap masama :))
    
                
Bunlarda yarım kalan çantalar, ya da bez torbalar. Astar bekler, sap beklerler. Uçacakları yer belli , bahara sahiplerini bulurlar.

Şubat 18, 2015

Yeni bir kare daha


Devam eden battaniyenin ipleri bitince kendimi yine yüncüye attım, ay ay ne üzüldüm :)))
İplerin devamı alındı, ama raflardan "beni al, beni de al " diyen diğerlerinin de bir kısmı evlat edilinerek eve getirildi. Ya ben tek renk ip almak isterken , niye bu kırçıllılar, kendinden renk değiştirenler atlıyor hep benim sepete bilmiyorum. 
Şeker gibi değilmi, bundan büyükçe bir şal yapasım var. Hani bahçede içiniz biraz ürperince sizi sarıp sarmalasın ya da televizyon karşısında dizlerinizi ısıtsın. Belki de hediye gider bir sevdiceğe kim bilir.

Şubat 17, 2015

Bunları yapmak istiyorum

Günün bir kısmı internette araştırma yapmakla geçiyor, kim ne yapmış , bir sonraki projem ne olsun diye. Çok beğendiğim bir kısmını burada listelemek istedim, hem bana not olarak kalsın hem de kim bilir belki de siz de yapmak istersiniz.

1)

Bu yeleğe bayıldım, nasıl yapılacağı BURADA satılıyor, eğer şematik anlatmıyorsa takip etmekte zorlanıyorum ama sanırım ilkinden sonra her ne güzel olmuş diyene yaparım artık. Sitede zorluk derecesi orta olarak belirtilmiş.

2)

Şema 7 adet granny square'den nasıl patik yapilacağı, bu bir günlük proje en kısa sürede harekete geçeceklerden biri , The Purple Bee'de çok güzel anlatımları ve fotolar var. Ayrıca siteye üye olduğunuzda size 1 adet ücretsiz bir tarif indirebiliyorsunuz.

3)
Heidi Bears'da oyuncaklardan biri , tarifleri tek tek de almak mümkün ya da ebook halinde daha ucuz bir fiyata temin etmek de.

4)
Bu havlu tutacağı da Little Birdie Secrets 'den

5) 

Bunu biraz büyüterek ekmek sepeti yapmak , detaylar This Little Streets 'de



Şubat 14, 2015

İzmailovsky market




Matruşka, iç içe geçen meşhur rus bebekleri. Her yerde satılsalarda biz bunları İzmailovsky açık pazarında bulduk.

Burası kocaman bir açık hava pazarı, güzel bir günde rahatlıkla tüm gününüzü geçirebilirsiniz. Ruslara ait tüm turistik malzemeler var burada; tahta işleri, kalpaklar, matruşkalar, eski döneme ait Rus eşyaları, tablolar, antikalar, ikinci el eşyalar, halılar, metal boyama tabaklar, mavi beyaz rus seramikleri, geleneksel rus eşarpları ve daha neler neler. Bizim kapalıçarşi gibi söylenen fiyatlar pazarlığa açık, denediğimiz bir kalpak için istenen 5000 ruble biz vazgeçince 2000'e kadar indi örneğin.
Pazarın hemen yanında ise ahşaptan yapılmış pek çok geleneksel evin olduğu bir park mevcut.
Havanın pek bi soğuk olması nedeni ile (-5, kim bilir hissedilen kaç? ) aşağıdaki fotolarda da görebileceğiniz gibi tezgahlar oldukça boş.



Pazara ulaşım için koyu mavi metro hattında Partizanskaya metrosunda inmeniz gerekir , eğer bizim gibi bir istasyon daha gider ve izmailovsky durağında inerseniz kendinizi aşağıdaki parkta bulursunuz, evet evet elinde kayaklara aldanmayın burası bir kayak merkezi değil sadece şehrin içindeki bir park. Şehrin içinde kar görmek pek mümkün değil , yağar yağmaz hemen süpürülüyor ve gece gündüz kamyonlarla şehir dışına taşınıyor ama parklar kayak ve paten için süper...







Şubat 09, 2015

Sevgili Anneannem

Bu günlerde battaniye örmeye merak sarınca sık sık anmaya başladım sevgili anneannemi ve onun hakkında yazmak istedim.
Fatma Gezgin, annesinin tek çocuğu. annesinin diyorum çünkü Yunanistan'dan mübadele sırasında o sırada Amerika'ya çalışmak için giden babasından bir daha haber alınamamış. Annesi ve diğer akrabaları ile herşeylerini bırakarak kaçmak zorunda kalmışlar Anadolu'ya. O zamanlar kurtuluş savaşından yeni çıkmış harap bir halde olan vatanda geldikleri topraklara benzer bir yer aramışlar.Orası burası derken dört bir yana savrulmuşlar. Bir kısmı Çatalca'ya yerleşmiş, bir kısmı Aydın Mursallı'ya , anneannemlerse Niğde 'de de rumların terk ettiği Yeşilburç köyüne.
Hikayeyi internette de buldum aynen şöyle anlatılıyor;

"Yeşilburç’a giden Rumların yerine Selanik’e 175 km uzaklıktaki Grebene kazası Krifçe (Kivotos) köyünde yaşayanlar yerleştirilmiş. Krifçe, mübadeleden önce 600 hanelik bir köymüş. Krifçeliler gittiğiniz yerde size her şey verilecek denince yanlarına doğru dürüst bir eşya bile almadan yola çıkmışlar. 1924 yılında  Selanik limanından Gülcemal vapuruna bindirilmişler. 300 hane Krifçeli ilk olarak İzmir’e varmış, oradan Isparta’ya gitmişler. Ancak kendilerine gösterilen yerleri beğenmemiş, kırmızı elma nerede yetişiyorsa biz orada yaşamak istiyoruz demişler. 1924 kışını Isparta’da geçirdikten sonra 1925 yaz aylarında Niğde’nin Uluağaç ve Taşlıca köylerine gönderilmişler, ancak burayı da beğenmemişler. Yetkililer, size de yer beğendiremiyoruz diye kızmışlar, ileride Teney köyü var gidin bakın hem orada kırmızı elma da var demişler. Mübadiller, o zamanlar bomboş olan kırmızı elmalarla dolu bu köyü beğenmişler Uluağaç köyüne yerleşenlerin büyük çoğunluğu Yeşilburç köyüne, bir bölümü Bursa Başköy’e yerleşmiş. Bir bölümü de Uluağaç köyünde kalmış. "

Anneannem Krifçe'den , Şerif dedem ise yine o coğrafya Rupişta'dan. Niğde'de kalmayıp Mersin'e yerleşmişler evlendikten sonra.

Anneannemin anadili Rumca'ydı, yedi yaşından sonra öğrenmiş Türkçe'yi , hiç unutmadı Rumca'yı bizi Rumca ninnilerle büyüttü. Şerif dedem Rumca bilmediği için evde konuşulmamış , çocuklarından hiç biri öğrenememiş büyük teyzem dışında. Büyük teyzem Melahat eşi de aynı köyden olunca öğrenmiş biraz, kayınvalidesi köyde ki pek çok yaşlı gibi yanlızca Rumca konuşmuş. Küçük kapalı toplumlarında anadilleri olan Rumca iletişime devam etmişler.

Anneannem'in tam 7 çocuğu olmuş hayata tutunan, düşükleri ve küçük yaşta kaybettikleri hariç. Dört kız, üç erkek. Yedi güzel insan. Yukardaki fotoda kucağında olan annem, üçüncü çocuğu ve fotoğraftan şu anda hayatta olan tek kişi. Şerif dedem ellili yaşların başında vefat etmiş , yani erken kaybetmiş kocasını . En küçük teyzem daha 4-5 yaşlarındaymış, tüm çocukları evden uçup gittiğinde son günlerinin en yakın arkadaşı olmuş anneannemin.

Çok becerikli bir kadındı anneannem, eline çabuktu, yürürken bile hızlı hızlı yürürdü. Son anına kadar tüm işlerini kendisi yapardı. Yoktan var ederdi, en ufak bir ipi, kumaş parçasını atmaz mutlaka değerlendirirdi. Eski triko kazakları söker, ipi sıkı sıkı tahtalara sarar düzeltir , o iplerle battaniyeler örerdi. Eski ince çorapları halka halka keser ip yapar ve hiç eskimeyen patikler, paspaslar yapardı.Yaptığı her parçaya çok özenirdi, beğenmezse hiç üşenmez söker söker tekrar yapardı, kolay kolay beğenmezdi öyle her yapılanı çok titizdi. 
Hepimizin evinde sanırım ondan kalan böyle parçalar var, fotoğraflarını topladıkça yayınlamak istiyorum.

70'li yaşlarının ortasında kanserden kaybettik anneannemi, eminim hayatta olsa buralara yanıma da gelirdi, çok severdi gezmeyi yeni yerler görmeyi bi de çiçekleri ,beni cennette bahçıvan yapsınlar derdi, umarım çiçekler içerisindesindir. Hepimiz seni çok özledik.

Şubat 05, 2015

Günün motifi


Yuvarlaktan kareye motif denemesi,  biri bitmeden yeni bir battaniyeye başladım. Aldığım tüm iplerle bir an önce bir şeyler denemek istiyorum, nette her gördüğümü yapmak istiyorum. Bir de maymun iştahlıyım galiba, neyse bunları bitirmekte benim sınavım.
Şimdi bir sorum var. Acaba zaten kendinden renkli bu iplerle renk renk mi yapmalı , yoksa aşağıdaki kombini mi denemeli, ne dersiniz? 



Şubat 03, 2015

Baykuş Anahtarlık


Battaniyeye anahtarlık arası. Anlaşıldı bu battaniye işi uzun sürecek yani pek bana göre değil ama başladık bi kere.  Sıkılınca arada ufak tefek değişik işler yapmak lazım . Bugünün ufak işi bu baykuş anahtarlık oldu, çift taraflı ve içi elyafım olmadığı için makyaj pamuğu dolu. Pek heveslendiğim amigurimi işine ısınma çalışmaları.

Ufak diyorum ama pek maceralı oldu, gözlerine yerleştirdiğim kum boncuktan epeyi bir miktar getirmiştim boncuk bilezik denemek için ve kutu devrildi tam işin ortasında. Büyük bir sabırla tüm salondan boncuk topladım , köşe bucak mecburi temizlik oldu bana.
Güzel tarafı anahtarlık pek beğenildi kızım tarafından ve arkadaşları için de sipariş verildi.

Baykuş çanta, tabak, göz bandı derken sonunda anahtarlığıda ele geçirdi.

Battaniye mi , durumu budur. En iyi ihtimal iki ay sürer bitmesi :(