Mart 31, 2015

İlk battaniye


İlk battaniyem, renklerini sevdiğim bitti. 

Kareler birleşti, kenarına 2 sıra ve yarım daire daha geçildi. Tam 90x110 cm büyüklüğünde oldu. 


 
Kocaman sevgi eklendi tüm ilmeklere, arkadaş oldu bana soğuk Moskova kışında.

Bu arada burası hala çok soğuk, alışverişe çıktım arkadaşlarım şapka, atkı ve eldiven trio'su ile bana mısın demedi. Minik minik yağan karlar yüzü adeta kesiyor.

Perşembe benle birlikte İstanbul yolcusu battaniyem. Haftasonunda sahibini sarıp sarmalar, onu büyütür sonra da diz örtüsü olur annesine.

Bana kalan mutluluk..

Bekle bizi Istanbul geliyoruz.






Mart 28, 2015

Olga ve Lapti


Olga dedim ben ona, adını bilmiyorum, sormadım da. Karda, yağmurda, çamurda hep sokaktaydı.Bast ayakkabıları satıyordu, Rusların söyleyişi ile lapti. Büyük laptiler giymek için bir de küçük laptiler var süs için.
Soğuktan kızarmış yanakları ve burnu ile hep gülümsüyor,  bakmayın bu fotoğraftaki haline , fotoğrafını çekerken beni takip ediyor o yüzden ciddiyeti.


Lapti ya da bast, Rus köylülerin geleneksel ayakkabıları. Lapti eski zamanlarda "ayak" anlamına gelen  "lapa" kelimesinden gelmekte. 20. yüzyılın başlarına kadar Sibirya hariç hemen hemen her Rus köyünde giyilirmiş. Ucuz laptiler daha fazlasını almaya gücü olmayan köylüler için en iyi çözümmüş.Günümüzde de lapotniki (lapti giyen yada lapti satan) kelimesi fakir insan anlamında kullanmakta.
Lapti'lerin üretilmesi kolay olmakla birlikte yapıldığı malzeme nedeni ile uzun ömürlü olmamakta ve çok çabuk yıpranmakta. Özellikle yağmurlu havalarda hemen bozulması nedeni ile uzun yola çıkan, köylülerin çantasında birkaç yedek lapti bulunurmuş.
Günümüzde  kutlamalar veya kostüm gösterileri gibi  özel günler dışında giyilmemekte.

Mart 26, 2015

Moskova'dan bildiriyorum


Hani dün hava güzeldi ben dışarı çıkmıştım, bir saat içinde bulutlar gökyüzünü kapladı güneş küstü kar devam. Benim surat düştü tabii, bakınız temsili resmim


Kendimi Kremlin'deki GUM alışveriş merkezine atmadan önce koca top çiçeklerin altından geçtim. Burası sağlı sollu çok pahalı mağazalar, basıp parayı baharı getirmişler.


Ve GUM'dayım, bunlar da henüz tatmadığım meşhur şurupları. Müşteri yok off ben de gözümü dinlendireyim molası.


                            Meğer bütün müşterileri bu abla kapmış, önünde kuyruk var.


Stalin günlük Kremlin turunda.


Lenin ziyaretçilerini beklemekte. Geçenlerde kızımla ve arkadaşlarımızla ziyaret ettik, içerde tam olarak neyin kendisini beklediğini bilmeyen kızım kapkaranlık odada cam fanus içinde kırmızı ile aydınlatılmış Lenin'i görünce bayağı ürktü.


Vee bu da metrodan , neymiş örgünün yeri zamanı olmazmış. 

Mart 25, 2015

Kırmızı yeşil bugün

Dün başlandı bu sabah bitti, ütülendi, fotograflandı, instagrama koyuldu. Kırmızılarla başlayan yolculuk yeşillerle devam ediyor. Tam beş birbirine benzemez parça oldu. Umarım bunları birleştirebileceğim. 


Kahvaltıda  geleneksel rus çöreği Pirozhki var, mayalı hamurun içinde patates. Bunun tatlı tuzlu  her çeşidini yapıyorlar. Kıymalı, mantarlı, kabaklı, reçelli her çeşidi mevcut ama ben en çok patatesli seviyorum. Çay ise akşamdan kalma, hava çok güzel kendimi dışarı atmak için acelem var.

Mart 23, 2015

Yaz için hazırlık



Güneşli geçen bir haftadan sonra buralarda yine kar var. Dün yürüyüş ve alışveriş için çıktık, güneş vardı biz markete girerken çıkışta ise tipi, adeta göz gözü görmüyordu.Sanırım bundan sonra bir güneş bir yağış devam edecek.

Benim ise tüm düşlerimde, planlarımda yaz var. Buradan oraya bardak gider mi? gider.O kadar güzeller ki görünce dayanamadım. Yılardır karşı çıktığım yazlık fikrine emekli olunca evet dedim ve bu yaz Bodrum'luyum. Küçük küçük alışverişe başladım Bodrum için, bunlar da yazlık yolcusu.

Mart 20, 2015

Moskava-Kapılar

                  
Burada kapılar hep dışarıya açılıyor. Odanın kapısı, evin kapısı, mekanların kapısı..
Neden mi? Tehlike anında daha kolay dışarıya çıkabilmek için dedi birisi, ne kadar doğrudur bilmiyorum.
Fakat bu evin kapısının dışarı açılma fikrini sevdim , girişi daha kullanışlı hale getiriyor, keza odalar için de aynı şey geçerli , oda içinde alan kazandırıyor. Tüm dış mekan kapıları ise çift kapı, birincisi içeriye ikincisi dışarıya açılıyor , neden mi bu sefer cevap kesin soğuk tabii ki.

Mart 17, 2015

Kırmızı ile devam


                                 
Ve elinde kocaman bir çiçekle sokağa koşmuş, haberi olsun herkesin bahar geldi diye :)))


Mart 16, 2015

Dün geceden

   
                            
Blog takip etmek pek fena,  Pinterest bir derya , eldede bir miktar stok ip oluşmuş sonuç dün gece bu birbirine benzemez yuvarlaklar. İp yettiğince örülecek sonra öylesine birleştireceğim.

                          
Bu arada sonunda pembe orkidem açtı, beyaz ise pek yakında . Yanlız çiçekler yansıma gibi ya da küs gibi, ikisi de ayrı tarafa bakıyor :) 

     

Mart 13, 2015

PK

    
                           
Öyle beğendim ki bahsetmeden duramıyacağım, öncelikle bu filmi bana öneren sevgili komşum Halil'e çoook teşekkürler. Filmi anlatim ondan da bahsedeceğim.
Bu çok keyifli hint filminde din , din tüccarlığı, aslında tek olan bizleri ayıran etnik köken, farklı dinler, sosyal statüler hepsi hepsi bir çocuk saflığında sorgulanıyor. Uzaylı PK'in bakışından bizleri ve nasıl ayrıştığımızı tekrar fark etme şansı görüyoruz.
İzlemediyseniz listenize almanızı kesinlikle tavsiye ederim.

Gelelim Halil'e . Benim sevgili komşularım Halil ve Seval ve de onların dünya tatlısı kızları Defne. Defne henüz 7 aylık, dünyaya gelmekte biraz aceleci davranınca anne ve babasını epeyi yordu ama tüm aile sınavı başarı ile geçti. Defne ile birlikte evdeki televizyonu kapatınca zaten kitap sever Halil kendini iyice kitaplara verdi ve çok yeni okuduğu kitaplarla ilgili düşüncelerini paylaştığı bir blog açtı. hkolbası.blogspot.com kitapseverlerin uğramak istiyebileceği bir adres artık.

Mart 11, 2015

Bu sefer gül


Anne kız poz verdik yeni üretim gülümüzle, kendisi bir toka olarak tasarlandı ama saç üzerinde yaptığımız foto calışmalarını beğenmeyince yukardaki fotoğrafta karar kıldık sergilemek için.

Gülün yapılışı için WonderfulDIY daki açıklamadan yaralandım am biraz değiştirerek son altI yaprağı dün yaptığım motifin yaprağı olarak değiştirdim. Orjinal anlatımda en alttaki yeşil yapraklar yoktu.

Ve bu da foto olarak beğenmediğimiz saç üzerinde görüntüsü


Örgü çiçek


Gecenin  bir yarısı pinterest'te görüp, hadi bir deneyeyim dedim. Elde yanlızca üç renk var, ortaya bu çıktı, bloğun sahibi fotolarla muhteşem bir anlatım yapmış. Ben de bu arada bir çok terimi anlamış oldum, sanırım artık fotolar olmadan da açıklamalardan model çıkarabilirim :)

Peki bu kocaman çiçekle ne yapacağım? Bir taç üzerine yerleştirebilirim, ya da bir yaka süsü olabilir ya da çıkıp ağaçları süsleyebilirim, ya da.....bilmiyorum.

Sabaha aklıma güzel bir fikir gelebilir, şimdi biraz gece atıştırması ve kitap zamanı


Evde güzel bir peynir ve ekmek varsa daha ne ister insan, ama bu gece atıştırmalarını alışkanlık haline getirmemek lazım.


Kitap uzun süredir okumak istediğim bir yazar Ursula K. Le Guin'e ait . Bilimkurgu edebiyatında  çok önemli bir yere sahip olan Le Guin bu eserinde dünyamıza çok benzeyen fakat cinsel kimliğin bir statü ya da güç aracı olarak kullanılmadığı , kişilerin yılın belli dönemlerinde o anki hormonal durumlarına göre kadın ya da erkek olduğu bir gezegen kurgulamış. Muhteşem hayal gücü, yepyeni bir dünya tasviri ve bir dolu terimle başlangıçta içine dalmakta zorlandığım kitap ilerledikçe keyifli hale gelmeye başladı.

Gece uzun, benim uykum ve sabaha verilmiş bir sözüm yok, ama siz erken kalkacaklar yatın artık gecenin 01:00 oldu.



Mart 09, 2015

Devam edenler

                  
Aynı anda üç battaniye birden dvam ediyor, yukardaki sanırım en sevdiğim, büyüklüğünü ipler belirleyecek , yani ipler bitene kadar devam.
                     
Bu ise ilk gözağrım , tek kişilik bir battaniye olacak. Bu büyük parçayı İstanbul'da bıraktım, burada yaptıklarımı Nisan seyehatin de götürüp birleştireceğim, fotoyu da bana referans olsun diye çekmiştim.

                               
Bu da bir türlü içime sinmeyenim, birleştirme yerlerinde potluklar oldu. Sökemiyorum, bitince ütüleyerek düzeltebilir miyim ? Bilmiyorum :(
    

    

Mart 04, 2015

Kızkardeşim

                           
    
Sanırım daha beş bile değilim, henüz kızkardeşim yürümeye başlamamış. Aramızda tam 3,5 yıl var. Derya şimdilik benden kısa ama bu fazla uzun sürmüyor, ilkokul çağına geldiğinde önce annemle beni geçiyor, sonra evin en uzunu liderliğine oturuyor. İlkokulda annem önlükleri dikerken onunkini kendi üzerinde prova ediyor. 
Mersin'deyiz, çevremiz akrabalarla çevrili , eğlencenin kuzenin bol olduğu dönemler. Bu ben sekiz yaşındayken babamın tayini nedeni ile son buluyor, istikamet Kahramanmaraş. Denizden uzak , karla tanıştığımız yeni bir coğrafya. Karı ilk defa gören annem tarafından kat kat lahana gibi giydiriliyoruz, kalınlıktan kollar aşağı inmiyor, yürüyemiyoruz. 
Ve iki kardeş başbaşa kalıyoruz, iki pek benzemez. Herşeyden korkan Derya'yı birşeyler yapmaya ikna etmek zor.O kadar ki kuzenler onu korkutmak için bir üst katın balkonundan pamuk parçaları atıyor , bizimki çığlığı basıyor. Kızım da aynı teyzesi, allahtan büyüyünce bitiyor teyzeden deneyimliyiz. Arada anlaşmazlık olunca hemen ağlamaya başlıyor, o zamanlar pek bi sinirli annem ikimize de terlikle terbiye veriyor. Çocuk ayırt etmezdi annem terbiye de, kim suçlu diye de bakmazdı biz de kardeşime vurma bana vur diye ağlardık. Böyle anlattığıma bakmayın, popoya bir iki terlik vuruşundan bahsediyorum.
Bir de çukulataları hatırlarım, ben benimkini hemen bitirir ve yavaş yavaş yiyen Derya'nınkine sulanırdım, vermek istemeyince sanırım fazla sıkıştırırdım ki olay annem tarafından duyulur ve olaya el konulurdu.
Ne çok evcilik oynadık beraber , divanlar sal olurdu evdeki terlikler balık, masanın altı çadır.
Yan yana yataklarda yatardık, gece korkunca onun yanına sığınırdım. Kocaman olduk, hala başıma bir şey gelince ilk onu aramak isterim. O kocaman cüssesi, içinde fırtınalar kopsa bile belli etmeyen cool hali ile onu yanımda görmek isterim. Aynı şehirdeyken bile çok görüşemesek de şimdi farklı ülkelerdeyken onu çok özlüyorum. Bir araya geldiğimiz de çabuk sıkılan, hiç birşeyi beğenmiyen ruh hali benim boğazımı sıksa da , her sesini duyduğumda yanımda olsun istiyorum..Kızkardeş candır, iyiki vardır.....

Mart 02, 2015

Geçen haftadan bize kalanlar

                       
Moskova'ya bir hafta İstanbul arası verdik ve güzel anlar biriktirip döndük. Turist olduk evimizde , hafta içi vapura atlayıp Galata'ya gittik mis gibi bir havada.
       
Martıları beslemeyi ihmal etmedik vapurdan , kilo aldırdık onlara biraz hamur işi ile. Bizimle birlikte kıtalar arası seyahat yaptılar.  
                     
Karaköy'de arka sokakları dolaştık, eller havaya hadi bakalım kim daha uzun diye baktık. Keşke kaldırıma çıksaymışım, bakınız beni geçmiş bu yaşta.
      
Kahve molasında baba kız, ben mi? Ben çay severim, bitki çayı , siyah çay farketmez.
                            
Bu da kuru patlıcan dolması denemem, tarif buradan
 http://www.nefisyemektarifleri.com/kuru-patlican-dolmasi-194738/
Çok lezzetli oldu, kuru patlıcanlar önce onbeş dk kaynar su sonra onbeş dk soğuk suda bekletildi doldurulmadan önce. 
Bavul yine yiyecekle dolu geldi,keşke kuru patlıcanda atsaymışım biraz. Misafir geleceklere duyrulur, gelirken getirin size de yapayım.

Bir hafta çabuk ama çok güzel geçti, şimdi Nisan başına kadar Moskova zamanı.