Mayıs 30, 2015

Bisiklet Özgürlüktür

Bu hafta sonu yapılacak şeylerden birine daha tık attım, çocukluğumdan beri bisiklete binerim ama evin çevresi dışında hiç bisikletle uzun mesafe yapmamıştım.Dünkü fırtına ve etrafı su göletlerine çeviren yağmurdan sonra bugün hava mükemmel.  Moskova bu konuda adeta bir cennet, etraf parklarla dolu ve bisiklet kiralamak çok kolay. Sabah kahvaltı sonrası finallere hazırlanan kızımızı evde bırakıp (hain ebeveynler) evin hemen önünden bisiklet parkından bisikletlerimizi aldık.

Yol arkadaşım sevgili kocamla birlikte, 5 dakika sonra parkın içindeydik.

Foto küçük ama hemen arkamdan gelen dört kişilik aileye bakar mısınız. Hepsi patenli ve anne de takmış patenleri en küçüğün arabasını itmekte. Hep diyorum bunların doğuştan tekerlekleri var adeta.


Park o kadar güzelki sık sık durup foto çekiyoruz, bir taraf nehir bir taraf sık orman.


Bu da fotoğrafçının yakalanma anı.


Etraf tam bir cennet, bakmayın karede yanlız olduğuma aslında epeyi kalabalık.


Nehirin kenarına güneşlenmek için şezlonglar yerleştirilmiş. Özellikle yaşlı teyzeler bikinileri giymiş güneşin nimetlerinden faydalanıyorlardı, çektim fotolarını ama sonra post'a eklemekten vazgeçtim.


Her yerde event vardı, çocuklar için kurulmuş alanlar, bir spor ayakkabı markasının düzenlediği yürüme etkinliği bir de mavi balonlu bisikletliler. 


7 Km sonra bu nehir kenarı kafede mola.


Benim Istanbul'daki limon dondu bu kış, burada limon beni mis gibi çiçekleri ile karşıladı.


Karşıdaki yıkılan eski olimpiyat stadına karşı yorulan bacakları dinlendirme.


Bisiklet yolu üstte hemen ağaçların altında , burası ise yayalar için alternatif yürüme alanı.


                                                 Dinlenmek için hiç bir fırsat kaçırılmaz.


Birazda parktan manzara


Nedir bu ? Soğan çiçeğine ne çok benziyor.


Su ile eğlenen minikler.


Saatlerce oturup onların neşesine ortak olabilirsiniz, ama bu neşe fena halde bulaşıcı bir süre sonra sizde kendinizi onların arasında bulabilirsiniz. Bakmayın çocukları çektiğime burası adeta bir açık hava duşu ya da düşü.



Tam 15 Km , yüzümüzde rüzgarı hissederek ve güneş kremine rağmen fena halde yanarak harika bir iki saat. Durur muyum artık yarın kahvaltıdan sonra tekrar tekerlek üstündeyim . Unutmadan bu işin hediyesi tatlı tatlı ağrıyan bacak kasları var.

Mayıs 21, 2015

Moskova-Istanbul hattı


Moskova -Istanbul arasında mekik dokuyorum, bazıları planlı, bazıları hep derim hayatın kendi planları var çok da plan yapmamak gerek diye işte onlardan.

Türk Elçilıği
Geçen hafta sonu ısınan havaların , etrafı dolduran çiçek manzaralarının tadını çıkarırken ani gelen bir kayıp haberi ile kendimi bir saat içinde hava alanında buldum. Fatih amcayı ,kardeşimin kayınbabasını, içi dışı güzel insanı toprağa verdik. Ölüm hepimiz için,  huzurdadır şimdi Fatih amca ama geride kalanlar için kolay değil onun özlemi ile yaşamak, allah sabır versin.

Döndüğümde tişörtle ayrıldığım Moskova'ya yine kış gelmişti. Tekrar 10 dereceye düşen havada ne açan elma ağaçları ne de leylakların kokusu vardı ta ki bugüne kadar, bugün birdenbire yine 20 derecelere çıktı yani havanın çivisi çıktı buralarda. Bu arada Moskova yemyeşil artık, kocaman ağaçlar yaprakları ile gökyüzüne perde.

 Ben yarın yine yollarda, bu sefer planlı, önce İstanbul sonra Bodrum. Yaz için hazırlık yapmak gerek. Temmuz başı bitecek kızımın okulu ve biz anne kız veda edeceğiz Moskova'ya.




Mayıs 07, 2015

Yüreğime Yolculuk


Bir çift şiş, bir şemsiye ve bir kitap ne ilgisi var degil mi? Nedenini bilmiyorsak saçma deriz ya da kendimizce anlamlandırırız kısaca yargılarız ama gerçekten bir araya gelme nedenleri nedir? Çok basit, üçününde benle olan birliktelikleri bitti. Şemsiye ödünçtü, kitap okundu ve şişler de fazlaydı, hepsi Tülay Hanım'la buluşmamızda kendisine verilmek üzere aynı pakette yerlerini aldı. Onları bir araya getiren tesadüfler bizi insanlarla bir araya getiren tesadüfler gibi, bir araya gelmemizin mutlaka bir nedeni var.
Kitap arkadaşım Tüten'in önerisiydi, Tüten'in instagram hesabını izlemenizi tavsiye ederim. Her gün güne anlam katan , kalıplarımızı sorgulatan postları oluyor. Daha fazlası ise bloğunda

Kitaptan bana kalanlar ise;


  • Her ne yapıyorsan keyifle yap,anın keyfini sür, olumsuzluklara değil güzelliklere odaklan
  • Amacı ne olursa olsun yaptığın eylemlerde bilinç olsun, alışkanlıkla yaptıklarını tekrar tekrar gözden geçir
  • Korkularının üstünü örtme onlarla yüzleş, neyi zihninde canlandırıyorsan onla yüzleşeceksin unutma
  • Yargılama, eleştirme, herkesin deneyimine saygı duy
  • Birlikten geldiğimizi unutma, hepimiz birbirimize bağlıyız, düşünce ve eylemlerimiz dalga etkisi yaratır
  • Muhteşem olduğunu unutma, sevilmek için bekleme, kendini sev sevgiyi çoğalt
  • Somut inançlarının yaşam deneyimini kısıtlamasına izin verme, belirsizlikte rahat etmeyi öğren ve sonsuz olasılıklara açık ol


Mayıs 05, 2015

Moskova'da Hıdırellez







Yazdık , çizdik dileklerimizi kırmızı iplerle bağladık düştük yollara gül ağacı aramaya. Daha buralara gül vakti gelmemiş, henüz her taraf lale ya da menekşe. Evin hemen arkasındaki parkta bulamayınca biraz daha açılarak Gorki parka gittik. Bu arada yanlızca sweatshirt ile kendini sokağa atan eşim dondu tabii. Sonunda gül olduğunu karar verdiğimiz bu dallara astık dileklerimizi ,bu sene bir değişiklik yapıp orada bırakacağız, yani gidip geri alma suya atma bölümünü Moskova'ya göre revize ettik. Kolay değil gurbetçi Hıdırellezi. Dileklerimiz, dilekleriniz kabul olsun ,amin...

Bunlarda geceden su gösterisi kareleri. Parklar gece de son derece güvenli, etraf bisikletli patenli gençlerle dolu. Bizim de bir an önce bisiklet kiralama işini çözmemiz lazım.







Mayıs 03, 2015

3 Mayıs


20 dereceleri gördük bir birkaç gün önce ama bugün yine 10 derece montlara geri dönüş yaptık. Gökyüzünden simsiyah bulutlar geçiyor, arada fena yağmur bırakıyorlar. Yağmur diner dinmez kendimizi sokaklara atıyoruz. Mis gibi kokuyor her yer, çiçeklenen ağaçlardan gelen kokularla.

Burası bir kaldırım , adeta 4 şerit 2 bisiklet 2 yaya yolu , hemen yanında ise 2 şerit kaldırımdan daha dar araba yolu yer almakta. Geceleri bisiklet yolunun hemen 2 tarafında yola çakılmış kırmızı lambalar yolu aydınlatmakta, yani burada yürüyüşte bisiklet de çok keyifli. Bakmayın şimdi böyle boş yakaladığıma güzel havalarda hareketli bir sokak bu.


Yürürken fotoğraf çekmeye devam, bu küçücük pencerelerin arkasında banka var, eski binaların hepsi böyle soğuğa karşı küçük pencereleri var ve bu pencerelerin arkasında bazen bir kafe, bazen banka, bazen süpermarket saklı


Bu da bir lokanta


Yolumuzun üzerinde bir de ilginç mimarisi ile Fransız büyükelçiliği yer almakta, binanın tamamını çekebilmek için yolun karşısına geçmem gerekli ama tam önünden geçen yol sekiz şeritli ana yollardan biri ve bir alt geçit bulmadan geçmek imkansız. Burada ana yolları geçebilmek için alt geçitleri kullanmanız gerekiyor , ara yollarda ise yayalara çok saygılılar, kaldırımın kenarına geldiğiniz anda hemen duruyorlar yani aynı memleketimdeki gibi :) Fakat yayalarda hızlı hızlı geçiyorlar , yani iki yönlü bir saygı mevcut. Burada buna alışınca Istanbul'da da bir iki defa deneyeyim dedim, kaldırıma yaklaşınca daha hızlandı gelen arabalar yol verdiğim yayalar ise o kadar yavaş geçtiler ki diğer arabaların kibar kornalarına maruz kaldım. 
Yarın burası resmi tatil, gezmelere devam